GÖÇ temalı 6. Sayımız için yazılarınızı bekliyoruz!
Merhaba,
“Savaş, açlık, yoksulluk, depremler, kuraklık, sel, çaresizlik ve daha birçok neden…Yıllardır tartıştığımız ancak son birkaç on yılda farklı dalgalarıyla ve sonuçlarıyla gündemin önemli bir kısmının konusunu oluşturan “göçler”.” 5. sayımızın sonunda 6. sayımız için yazı davetimiz bu sözcüklerle başlamıştı. 6. sayı için hazırlıklarımız yaparken maalesef 6 Şubat depremini yaşadık ve hem kişisel olarak hem de Heybe Ekibi olarak bu durumun etki ve sonuçlarına kayıtsız kalamadık ve 5. sayımızı depreme ayırdık. Fakat, göç konusunun da göz ardı edilemeyecek bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle 6. sayımızı bu konuya ayırdık.
Heybemizin önceki sayılarında da vurgulandığı üzere sosyal, ekonomik, politik, kültürel, iklimsel “dönüşüm”ün getirdiği değişiklikler, eşitsizlikler, sorunlar, ihtiyaçlar, hareketlilikler göç hareketinin de zeminini oluşturuyor. Bu yolculuk artık sadece çekici ve itici faktörlerle açıklanabilen bir yolculuk değil. İnsanlar hayatta kalabilmek ve yeni bir yaşam kurabilmek umuduyla başka topraklar için yolculuğa çıkıyor. Sınırlar arasında. Göç edenin topraklarını, göç edilenden ayıran; yaşamın, umudun sınırları bu sınırlar. İşte bu sınırlar arası yolculuktur zorlukları, acıları, ayrılıkları, özlemleri ve ölümleri barındıran. Yoksulu, açı, çaresizi, yeni hayat kurma umudu olanı, hayatta kalmaya çalışanı, göçse de bu vahşi bitmez yolculuğun görünür olması istenmeyenleri. Göçün, başka topraklara umut yolculuğunun insan yüzüdür burası.
Bir de bu göçün öteki yüzü var; yönetimi, politikaları. Gelişmiş ülkelerin, gücü olanın şekillendirdiği ama bazen onların da gücünün yetmediği. Bu politikalar ve çıkarlar hayatları ya da umutları karşılığında göç edenleri bir çeşit emek ordusuna ya da köleye dönüştürüyor. Yeni bir yaşam vaat eden vahşi bir dünya burası. Umudun ticareti. Toprağın bir ucunda ‘geçici mi kalıcı mı’ sorularını soran yasalar, ‘gidecek mi kalacak mı’ diye kızan ve öteleyen toplumlar diğer ucunda gündeminde daha insani şartlarda yaşamayı hedefleyen göçmenler. Göçü başlatan, sürdüren ve formunu değiştiren tüm dinamikler, hedeflenen ya da varılan ülkelerde yeni bir gündeme dönüşmek durumunda. Göçü bir kavrama sığdıramayacağımız açık. İşte biz de heybelerimizde ne var ne yok dökelim, bir araya getirelim ve hep birlikte düşünelim ve bu göçü anlamaya çalışalım dedik ve beşinci sayımızda göç olgusunu farklı yönleriyle ele almak istedik.
Her sayı da yaptığımız gibi altıncı sayıda da gerek açık çağrıya cevap verenler gerekse yayın kurulunca tema doğrultusunda doğrudan iletişim kurulan kişilerin yazılarıyla bir araya gelecek.
Heybe Dergi’de yazısını paylaşmak isteyenler için süreç ve takvim şu şekilde işleyecek:
- 2023 Kış sayısı için 750 kelimeyi aşmayacak bir özetin 15 Ekim 2023’ye kadar bilgi@heybedergi.com adresine ulaştırılması
- Özete dair 15 Kasım 2023 tarihine kadar yazara ulaştırılacak geri bildirim üzerine en çok 6000 kelimeyi aşmayacak şekilde tam yazının 15 Aralık 2023’e kadar yayın kuruluna ulaştırılması
- Kaynakça yazımında APA 6 kurallarının dikkate alınması beklenmektedir (Bkz. http://www.tk.org.tr/APA/apa_2.pdf)
Özetlerin belirlenen temaya ve Heybe Dergisinin ilkelerine uygunluğu yayın kurulu tarafından değerlendirilecektir Heybe’de yayımlanacak yazıların, ele aldıkları konuyu ulusal ve/veya uluslararası literatür ışığında eleştirel bir gözle tartışmaları, temel insan hakları çerçevesinde ayrımcı ve kırılgan grupları dışlayıcı söylemleri içermemesi beklenmektedir. Aksi durumda yazılar yazarlarına iade edilir.
Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
Ve unutmadan…
Heybesindekileri paylaşmak isteyenlerle sosyal hizmet ve sosyal politika alanındaki tartışmalara katkıda bulunabilmek ümidiyle, sonraki sayılarda görüşebilmek dileğiyle…
Sevgilerimizle
Heybe Ekibi