Yazmaya Davet

Yoksulluk temalı 7. Sayımız için yazılarınızı bekliyoruz!

Merhaba,

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 2030 yılı itibarıyla yoksulluğun sona erdirilmesi amaçlanıyor. Bu hedefe ulaşmak için yedi yılımız daha var ancak Dünya Bankası halihazırdaki koşullarda bu hedefe ulaşılamayacağını düşünüyor. Dahası küresel ölçekte uygulanan neoliberal politikalarla eşitsizliklerin arttığını Uluslararası Para Fonu (IMF) raporlarında görmek dahi mümkün. IMF’nin Ostry, Loungani ve Furceri imzalı 2016 tarihli raporunda, bazı neoliberal politikaların kalkınmayı sağlamak bir tarafa, eşitsizlikleri artırdığını okumak mümkün. Yine Dünya Bankası raporları dünya genelinde 700 milyona yakın insanın mutlak yoksulluk koşullarında yaşadığını ifade ediyor. 

Türkiye’nin siyasi ajandasında yeteri kadar yer bulamasa da geçmişten bu yana süregelen bir yoksulluk sorunu olduğu aşikar. TÜİK’in 2022 yılı istatistikleri göreli yoksulluk oranının %14,4 olduğunu söylüyor. TÜİK’in gelir dağılımı rakamları da toplumsal tabakalar arasındaki kemikleşmiş uçurumu gözler önüne seriyor. Gazete haberlerine kısaca göz atmak bile yaşanan yoksulluğun bazı kesimler açısından bir insani drama dönüştüğünün işaretini veriyor. Eriyen orta sınıf ve yaygınlaşan yoksulluğu yeni bir toplumsal krizin işaretleri olarak görmek olanaklı. Buna karşın başta iktidar partisi olmak üzere siyasi yapıların yoksulluğu konuşmamak konusunda hem fikir olduğunu söylemek olanaklı. Yoksulluk, kabul edilmiş bir çaresizlik olarak önümüzde duruyor. Bu çaresizliği besleyen önemli faktörlerden birisi de siyasi yelpazenin sağındaki ve solundaki siyasi aktörlerin neredeyse tamamının daha önce çok kez denenmiş piyasa merkezli çözüm önerilerinin dışında alternatif bir politika önermemeleri. Bu çözümsüzlük hali yoksulluğun bir kader olarak algılanmasını da beraberinde getiriyor. Dahası Türkiye’de geleneksel yoksul grupların yanına yeni toplumsal gruplar da ekleniyor. Beyaz yakalıların yoksulluğu artık ana gündemlerden birisi. 

Heybemizin önceki sayılarında olduğu gibi bu sayıda da yoksulluğu farklı boyutlarıyla tartışmak istiyoruz. Yaşadığımız toplumsal dönüşümün sonuçlarından birisi de artan yoksulluk. Gelinen noktada yoksulluk belirli toplumsal gruplar özelinde tartışılacak bir konu olmaktan çoktan çıktı ve toplumsal ve hatta küresel barışı tehdit  eder bir noktaya geldi. Bu sayıda yoksulluğun sosyo-politik ve ekonomik dinamiklerini tartışmanın yanı sıra yoksulluğun yarattığı çaresizliği toplumsal gruplar odağında tartışmayı amaçlıyoruz. 

Bu çerçevede; küresel ölçekte ve Türkiye özelinde yaşadığımız yoksulluğun nedenlerini anlamaya, farklı nüfus gruplarının yoksulluk deneyimlerini tartışmaya ve yoksullukla mücadele konusunda sosyal politika ve sosyal hizmetin rolünü anlamaya ihtiyacımız var. Bu anlama çabasını farklı ülkelerin deneyimleriyle zenginleştirme amacındayız. 

Her sayı da yaptığımız gibi yedinci sayıda da gerek açık çağrıya cevap verenler gerekse yayın kurulunca tema doğrultusunda doğrudan iletişim kurulan kişilerin yazılarıyla bir araya gelecek. 

Heybe Dergi’de yazısını paylaşmak isteyenler için süreç ve takvim şu şekilde işleyecek:

  • 2024 Yaz sayısı için 750 kelimeyi aşmayacak bir özetin 15 Mart 2024’ye kadar bilgi@heybedergi.com adresine ulaştırılması 
  • Özete dair 15 Nisan 2024 tarihine kadar yazara ulaştırılacak geri bildirim üzerine en çok 6000 kelimeyi aşmayacak şekilde tam yazının 30 Mayıs 2024’e kadar yayın kuruluna ulaştırılması
  • Kaynakça yazımında APA 6 kurallarının dikkate alınması beklenmektedir (Bkz. http://www.tk.org.tr/APA/apa_2.pdf)

Özetlerin belirlenen temaya ve Heybe Dergisi’nin ilkelerine uygunluğu yayın kurulu tarafından değerlendirilecektir Heybe’de yayımlanacak yazıların, ele aldıkları konuyu ulusal ve/veya uluslararası literatür ışığında eleştirel bir gözle tartışmaları, temel insan hakları çerçevesinde ayrımcı ve kırılgan grupları dışlayıcı söylemleri içermemesi beklenmektedir. Aksi durumda yazılar yazarlarına iade edilir.

Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Ve unutmadan…

Heybesindekileri paylaşmak isteyenlerle sosyal hizmet ve sosyal politika alanındaki tartışmalara katkıda bulunabilmek ümidiyle, sonraki sayılarda görüşebilmek dileğiyle…

Sevgilerimizle,

Heybe Ekibi